Palm Yağının Faydaları Nelerdir?

Tartışmalı bir besin olsa da yağın tüketimi tüm dünyada yaygınlaşıyor. Birçok sağlık faydası bulunsa da kalp açıcından zararlı olduğu söylemleri de yer alıyor. Dünyanın belli bölgelerinde yüzyıllardır kullanılıyor olması ve sağlık açısından yararları sayesinde yaygınlaşmayı başarmış olan palm yağı, beyin sağlığı dahil birçok sağlık konusu ile ilişkilendirilmiştir.

Palmiye ağacından elde edilen yağ, rafine edilmediğinde rengi kırmızı-turuncu olur. Batı ve Güneybatı Afrika’ya özgüdür. Malezya ve Endonezya dahil olmak üzere, Güneydoğu Asya bölgesine doğru artış göstermektedir.

Hindistan cevizi yağı gibi oda sıcaklığında yarı katıdır. Erime noktası 35 C’dir. Bu iki yağ farklı yağ asitleri içerdiği için birbirine benzer. Dünya genelindeki popüler ve en uygun fiyatlı yağlardan biridir.

Bir çorba kaşığı yağın besin içeriği şu şekildedir;

Kalori; 114
Yağ; 14 g
Doymuş yağ; 7 g
Tekli Doymamış Yağ; 5 g
Çoklu Doymamış Yağ; 1.5 g
E vitamini; RDI’nın %11’i

Tüm kalorileri yağdan gelir. Yağ asidi yıkımı yüzde 50 doymuş, yüzde 40 tekli doymamış yağ ve yüzde 10 çoklu doymamış yağ asidinden gelir.

Palm Yağının Vücuda Faydaları

1. Kolestrol Seviyesini Düşürür

Kalp hastalığı için en önemli risk faktörlerinden biri yüksek kolesteroldür. Yağın içeriğindeki maddelerin fazlası, arterlerde birikim yapabilir, bu da daralmaya ve sertleşmeye neden olur. Kalbin tüm vücuda yeteri kadar kan pompalaması için fazla çalışma olanağı sağlar.

Yapılan birtakım araştırmalar sonucunda, kalbi güçlü tutabilmek için, kandaki kötü kolesterol miktarını azaltmaya yardımcı olduğu saptanmıştır. Journal of Nutrition’da yayınlanan bir çalışmada, kolesterol seviyesinde etkilere neler olduğu incelenmiştir. Araştırmayı yapanlar, yağın kötü LDL kolesterolde %13,1 normal kolesterolde ise trigliserit düzeylerinin %6,7 düşüşe neden olduğunu görülmüştür.

2016 yılında Kolombiya’da yapılan bir başka araştırma da ise, kan kolesterolü seviyesi üzerinde, zeytinyağı gibi aynı etkiye sahip olduğu ve kötü LDL kolesterolünü düşürdüğü gözlemlemiştir.

2. Kalp Hastalığının İlerlemesini Yavaşlatır

Kalp hastalığının ilerlemesini yavaşlatır ve kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olur. Yapılan bir çalışmada, kalp hastalıkları üzerindeki etkileri gözlemlenmiştir. Bu çalışmada yağ ile tedavi edilen kalp hastalarının %28’i düzelirken %64’ü sabit kalmıştır. Sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı kalp hastalıklarının ilerlemesini yavaşlatan en önemli unsurlardır. Kalp sağlığını koruyan yağlar dahil olmak üzere yaptığınız diyete egzersiz eklemek, bol miktar da anti-enflamatuar içeren besinler yemek, stressiz yaşam sürmek kalp hastalığı riskinizi önlemeye ve azaltmaya yardımcı olur.

3. Beyin Sağlığını Arttırır

İçeriğinde güçlü antioksidanlar ve beyin fonksiyonlarını destekleyen E vitamini vardır. Geniş kapsamlı yararları olan, demansa dahil her şeye yardımcı olabilen bir yağdır. Demans hastalığı dergisinde yayınlanan bir hayvan araştırmasında, tocotrienollerin fareler de bilişsel işlevini geliştirebileceği bulunmuştur. 2014 yılında beyin lezyonu bulunan 121 kişiden oluşan bir grup ile yapılan çalışmada, tokotrienoller ile günde iki kere takviye alımının, lezyonların büyümesini engellediği bulunmuştur.

4. A Vitamini Durumunu Geliştirir

Vücutta A vitaminine dönüştürülen, karotenoid olan, beta-karoten kaynağıdır. A vitamininin birçok faydası vardır. Örneğin, sağlıklı görmeyi ve bağışıklık fonksiyonunu sürdürmeye kadar birçok yararı olduğu için önemli bir besin kaynağıdır. A vitamini eksikliğini kuruyan gözlerden, sık sık hasta olmaktan ve enfeksiyon oluşumlarından anlamanız mümkündür.

A vitamini eksikliği yaşayanların iyileştirilmesine yardımcı olur. Hindistan’daki, Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi Ulusal Beslenme Enstitüsünde yapılan bir araştırmada, hamile kadınların tedavi edilerek, bebekleri ve kendileri için A vitamini seviyelerinin arttırıldığı gözlemlenmiştir.

Yapılan başka bir araştırmada ise, salgı bezlerini etkileyen ve A vitamini gibi yağda çözünen vitaminleri absorbe etmede zorlanan 16 katılımcı üzerindeki etkilerine bakıldığında, A vitamini seviyelerinde artış gözlenmiştir.

5. Oksidatif Stresi Azaltır

Vücutta stres, zayıf beslenme, böcek ilaçlarına maruz kalma gibi nedenlerden ortaya çıkan reaktif bileşenlere serbest radikaller denir. Zaman içerisinde vücutta birikir, oksidatif strese, hücre hasarlarına, kronik hatalara neden olur. Bir diğer yandan antioksidanlar, hücrelere zarar gelmesini önleyerek, serbest radikalleri etkisiz hale getirir.

Faydalı antioksidan seviyesi de yüksektir ve serbest radikallerin neden olduğu stresi, iltihaplanmayı azaltır. 2013 yılında Malezya’da yapılan bir hayvan çalışmasında, palm yaprağının ekstratının antioksidan üzerinde etkinliği değerlendirilmiştir. Bu çalışma sadece 4 hafta sürmüştür. 4 hafta sonunda, OPLE’nin diyabetik nöropati ile ilgili olan böbrek fonksiyonlarının bozukluğunun iyileşmelere neden olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda stresin ve iltihaplanmaların azaltıldığı da gözlemlenmiştir.

6. Saç ve Cilt Sağlığını Güçlendirir

Yediğimiz besinler saç ve cilt sağlığı üzerinde büyük etki yaratır. Cilt sağlığı üzerinde etkisi olan E vitamini açısından oldukça zengindir bu yağ sivilce, yara izleri ile savaşarak cilt sağlığının korunmasına yardımcı olur.

Tıp Bilimleri Araştırması yapan dergide yayınlanan bir araştırmada E vitamininin 4 ay boyunda ağız yolu ile alınması sonucunda, atopik dermatit semptomlarını plaseboya oranla iyileştiği bildirilmiştir. Farklı araştırmalar da ise, E vitamininin ülser, sedef hastalığı, yara tedavilerinde faydalı olduğu gözlemlenmiştir.

İçerdiği zengin tocotrienol sayesinde saç sağlığı için de yaygın olarak kullanılan yağ, 2010’da yapılan bir çalışma saç dökülmesi olan 37 katılımcıdan oluşmaktadır. Bu çalışma 8 ay boyunda tocotrienol almanın saç sayısında artış gösterdiği bulunmuştur. Bu artış %34,5 iken, kaybın ise %0,1 olduğu gözlemlenmiştir.

Palm Yağının Cilde Faydaları

Cildin erken yaşlanmasını önler.
Cilt yüzeyinde oluşan ince çizgi ve kırışıklık oluşumunu engeller.
Ciltteki kir ve yağı temizler.
Cilde canlılık verir.
Cildin nemlenmesini sağlar.
Hücre yenileyici etkisi vardır.
Cilde esneklik ve yumuşaklık sağlar.

1. Cilt Sağlığına İyi Gelir

Cildin daha sağlıklı olmasını sağlayarak, esneklik kazandırır. Yağ içeriğinde bulunan, tokotriyenoller ve karotenler ciltte epidermide birikerek, zararlı UV ışınlarından korur. Aynı zamanda ciltteki kanser riski taşıyan bakterilerin azalmasında önemli rol oynar.

2. Cildi Nemlendirir

Günümüzdeki birçok kozmetik ürünü, kremler, şampuanlar, saç kremleri ve akla gelen diğer bakım ürünlerinin içinde bulunur. Bunun nedeni ise, cilt yüzeyindeki sorunlar ile iyi başa çıkıyor olabilmesidir. Özellikle hassas ve kuru ciltli kişiler için derinlemesine nemlendirir. Cilt yüzeyinde oluşan güneş yanıklarına, yara izlerine etki eder. Doğal elementler ile zenginleştirilmiş bir yağdır. Bu nedenle gerginlik izlerine de yardımcı olur.

Birçok cilt temizleyici sabununun içerisinde bulunur. Ciltte ipeksi, pürüzsüz bir his bırakarak, oluşan tüm yağı ve kiri derinlemesine temizler, doğal yağ dengelerinin geri kazanılmasına olanak sağlayan özel bir ajandır.

3. Cilde Bakım Yapar

İçeriğinde bulunması çok zor olan tokotrienol maddesi vardır. E vitamininin yaygın olarak kullanılan maddesidir. Uzun yıllardır birçok cilt rahatsızlıkları için kullanılır. Ciltteki serbest radikaller ile savaşarak, cilt kusurlarını önler. İçerdiği güçlü antioksidanlar sayesinde, cilt bakımı yapar. Birçok kremde bulunan, içerdiği tokoferol sayesinde cildin en alt katmanlarına ulaşarak, cilde antioksidan sağlar ve cilt sağlığını korur.

4. Temizler ve Nemlendirir

Birçok cilt temizleyicisi ve nemlendirici kozmetik ürünlerin içeriğinde bulunan doğal yağdır. Örneğin, fondöten, rimel, sabun gibi birçok ürünün içeriğinde mevcuttur. Cilt yüzeyindeki yağı ve kiri kolaylıkla arındırır. Cildin derinlemesine temizlenmesini sağlar. Nemlendirme özelliği sayesinde birçok ürünün içinde sıklıkla tercih edilen doğal bir yağdır.

Palm Yağının Saça Faydaları

Saçları besler, güçlendirir ve koparak dökülmelerini engeller. Saçların daha sağlıklı uzamasına yardımcı olur. Kısaca;

İçerdiği A ve E vitamini sayesinde saç derisini besler.
İçerdiği beta karoten sayesinde saçın koparak dökülmesini, kırılmasını engeller.
Saçın daha sağlıklı ve canlı görünmesini sağlar.
E vitamini yönünden zengin oluşu ile saç köklerini güçlendirir, hücre büyümesine teşvik eder ve saçların daha sağlıklı olmasını sağlar. İçeriğinde bulunan vitaminler, saç dökülmesini azaltır ve saçın renginin grileşmesini önler.
İçeriğindeki karotenler saç hücrelerinin büyümesinden ve bölünmesinden mesuldur. Saçın güçsüz, kırılgan ve zayıf hale gelmesini önler.
Oilypedia araştırmacıları, doymuş yağların saçlar için çok etkili nemlendiriciler olduğunu söylemektedir. Şampuan, saç kremleri ve losyon gibi güzellik ürünleri içinde, yaşlanma karşıtı, yağ giderici ve kir önleyici olarak yer alır.
Livestrong araştırmacılarına göre, saç ve cildin kendi yağlarını geri kazanması için sabun ve şampuanların içinde etken madde olarak yer alır.
Saçı temizleyen, parazitleri yok eden, saç büyümesine sağlıklı ortam hazırlayan antibakteriyel özelliğe sahiptir.

Her ikisi de palmiye ağacı ailesinin üyesidir ve tropik yağlar arasında yer alır. İkisinin de yağ ve beslenme düzeni, yüksek oranda doymamış yağ ve %45 oranında doymuş yağ içermesi ile farklılık göstermektedir. Hindistan cevizi yağı ise %90 oranında doymuş yağ içerir. Amerikan Kalp Derneğine göre doymuş yağ minimize olduğundan her iki kişiden biri için iyi bir seçimdir.

Palm Yağının Yan Etkileri

Birçok faydası olsa da bazı önemli yan etkileri de vardır. Tüketimi insanları farklı şekillerde etkileyebilir. Bazı yapılan çalışmalarda, kolesterol seviyesini düşürdüğünü gösterse de bazı kişilerde çelişkili sonuçlar vererek, artış olabileceğini de göstermiştir. Bu nedenle yeterli miktarda kullanmalı, farklı yağlardan da destek alınmalıdır.

Bugün piyasada satılan birçok yağ, yemek yapmak için farklı ve yoğun şekilde işlenerek oksitlenir. Bu işlenmiş yağların tüketimi sağlık üzerinde olumsuz etki göstermektedir. Sağlığınızın olumsuz yönde etkilenmemesi için, rafine edilmemiş ve soğuk preslenmiş kullanmaya özen gösterin.

Üretiminde çevresel etkilerde de birtakım endişeler vardır. Büyüyen yağ pazarlarının taleplerinin artması, Malezya ve Endonezya gibi ülkelere baskı uygulanmasına neden olmuştur. Bu uygulanan baskılar sonucunda, taleplere ayak uydurmak istedikleri için tundralar ve ormanlar yok edilmeye ve yağın elde edildiği yerlerde orman tahribatına neden olmuştur. Zaman içerisinde vahşi yaşam için habitat kaybına ve sera gazı emisyonlarının artması gibi yıkıcı sonuçlar doğmuştur.

Kullanmalı Mı?

Lezzetli, eşsiz bir tada ve yüksek ısıya dayanma noktasına sahiptir. Birçok yemek çeşidini pişirmek için uygundur. Ayriyeten iltihaplanmayı önlemekten kalp sağlığını iyileştirmeye kadar birçok potansiyel sağlık yararları vardır. Fakat üretimini çevreleyen etik kaygılar ile gerçekten mutfağımıza sokmalı mıyız?

İyi bir tüketici olmak, sağlığınızı düşünmek, hangi markaları satın almanız gerektiğini bilmek, potansiyel sağlık olumsuzluklarının yaşanmasının önüne geçmenizi sağlar. Yuvarlak masa toplantısı (RSPO) çevre dostu yağ üretmeye odaklı bir kuruluştur. RSPO sertifikasına sahip olabilmek için üreticilerin uymak zorunda olduğu birçok kural vardır.

Bu kurallar;

Şeffaflığa bağlılık,
Yürürlükte bulunan tüm yasa ve düzenlemelere uyma,
Üretici ve değirmenciler en iyi uygulamaları kullanmalı,
Uzun vadeli finansal uygulanabilirliğe bağlı kalmak,
Çevresel sorumluluk olması,
Doğal kaynak ve biyolojinin korunması,

RSPO sertifikası olan ürünler seçerek hem çevreyi hem de vahşi yaşamı koruyabilirsiniz.

Risk Faktörleri

Taşıyıcı yağlar sadece harici kullanım için uygundur. Taşıyıcı ve palm çekirdeği yağı asla yutulmamalıdır. Çocuklarda kullanılmamalıdır. Diğer yağlar da olduğu gibi alerjik reaksiyon gözlemlemek için, ufak bir miktar kol bileğinize sürün, 48 saat içinde herhangi bir alerjik reaksiyon olmaz ise yağı güvenle kullanabilirsiniz.

Pamuk çekirdeği yağı yada fındık yağına alerjisi olan kişilerinde kullanımından kaçınılmalıdır. Rafine edilmiş yağın alerjik reaksiyon göstermesi çok nadirdir. Ayriyeten potansiyel yan etkiler kaşıntı, şişme, yüz, dil ya da boğazın şişmesi gibi gözlemlenir. Diğer olası yan etkileri ise;