Horlama, nefes alma sırasında havanın dar alandan geçerken etrafındaki yumuşak dokunun titreşim yapması sonucunda ortaya çıkar. Darlık daha fazlaysa doğal olarak horlama da artar. Sadece burundaki patolojiyle alakalı değildir. Üst solunum yollarındaki dil arkası ve yutak çevresini de kapsar. Bir hastalık değildir. Ancak kişiyi ve yanında bulunan kişileri uyurken rahatsız eder, eğer şiddetli bir hal alırsa nefessiz kalmaya yol açabilir.
Erkekler kadınlara nazaran daha fazla horlar. Bunun nedeni yağlanmanın kadınlarda kalça ve bel bölgesinde olması ve erkeklerde daha çok boyun ve karın bölgesinde olmasıdır. Özellikle kilolu erkeklerde sırt üstü yatarken, karnın diyaframa baskısı nedeniyle göğüs içi basıncı artar, dil arkaya kayar ve yutak çevresindeki yumuşak dokular gevşeyerek horlama meydana gelir. Kadınlarda menopozdan sonra hormonal değişimler meydana geldiği için horlama artabilir. Gece vücudu yorduğu için kişiye ertesi gün yorgunluk bırakır. Kiloya bağlı olarak artabilir ve ilerleyebilir. Belli bir ilerlemeden sonra apneye dönüşebilir. Apne, nefes durması anlamına gelir. Ağız ve burundan hava girişi en az 10 saniye engellenmiş olur.Böyle bir durumda mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Üst solunum yolları ve burun ile alakalı bir sorun olduğu için bölümüne gidilmelidir. Doktor nedeni araştırıp uygun tedavi yöntemini seçecektir. Basit horlama ise fazla üstünde durulmayabilir ancak ilerlememesi için önlem alınmalıdır. Horlama eğer apne haline gelmişse dikkatlice araştırılmalı hatta hasta uyku testinden geçirilmelidir. Uyku testinde hasta laboratuvarında bir gece uyur ve burada horlama, apne sayısı ve süresi, kan oksijen düzeyleri, uyku derinliği gibi bulgular polisomnograf denilen bir alet yardımıyla ölçülür. Bu cihaz sayesinde hastaya kesin teşhis konulabilir. Gerekirse elektroensefalografi, göz hareketleri, çene ve bacaklardan kas aktivitesi kayıtları alınır.
İlk tedavi hiç şüphesiz diyet olacaktır, kilo horlamayı kesmede çok etkilidir. Cerrahi yöntem uygulanacaksa UPPP ameliyatı yapılabilir. Ayrıca yeni ameliyat tekniklerinden dili askıya alma, dil köküne radyofrekans tekniği uygulamaları, çene ameliyatları da kullanılabilir. Ancak en güvenilir ve kesin çözüm sağlayan CPAP cihazı kullanmaktır. Bu cihaz ağız içinde sürekli bir basınç sağlar ve dokuların gevşemesini, hava yolunu daraltmasını engeller.
