Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’den önemli maske açıklaması.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, kendi Youtube hesabından önemli bir maske açıklaması yaptı. Özlü, ”Maske yüzde 100 korumaz. Bunun için mesafe kavramından, el hijyeninden bahsediyoruz. ‘Sadece maske takarak karşı tarafa yaklaşabilirsiniz’ demiyoruz. Sosyal mesafe ve hijyene de dikkat etmek gerekir” diye konuştu.
Prof. Dr. Tevfik Özlü, koronavrisün ilk ortaya çıktığı günlerde Dünya Sağlık Örgütü ve meslektaşlarının maske kullanımında ısrarlı olmamalarının sebebini açıkladı ve şuan herkesin maske takması halinde korunmanın sağlanacağını belirtti.
Prof. Dr. Tevfik Özlü şu ifadeleri kullandı:
“Maske takarak karşı tarafı koruruz. Maske hasta kişiden, sağlam kişiye virüsün ya da mikrobun bulaşmasını engeller. Normalde virüsler maskeden geçer. Virüsün partikülü son derece küçüktür ve maskenin deliklerinden, kenarlarından geçer. Çünkü cerrahi maskeler yüze tam sıkı olarak oturmaz. Nefes aldığınız zaman havadaki virüsler oradan geçer ama bu hastalık havada asılı şekilde bulunan virüslerden bulaşmıyor. Bu, kişinin hapşırması, öksürmesi, konuşması sırasında etrafa saçtığı içinde virüsün de bulunduğu yaş partiküllerden geçer. Bu yaş partiküller maskenin deliklerinden geçemez. Çünkü bunların çapı büyüktür. Maske bunları tutar.”
Özlü şuan herkesin maske takması gerek Dedi
“Başlangıçta Dünya Sağlık Örgütü ve bazı arkadaşlarımızın maske takılması konusunda bu kadar ısrarcı olmamasının nedeni, virüsün bu kadar yaygın olmamasıydı. O zaman hasta ve semptomu olan maske taksın diyorduk. Ama bugün gelinen nokta farklı bir nokta, virüs çok yaygın. Her yere yayıldı. Herkesin taşıyıcı olma riski var. Şimdi diyoruz ki artık herkes maske taksın. Maske takarak kendimizi kısmen koruruz. Karşımızdaki kişi hapşırdığında, öksürdüğünde onun ağzından yayılan partiküller, benim ağzıma burnuma gelirse beni enfekte eder. Ama maske varsa gelmez. Onlar maskenin dışında kalır. Bir de gözlük varsa doğrudan bulaş engellenmiş olur. Dolaylı bulaşmayı da kısmen önler. Çünkü maske varsa elimi ağzıma ve burnuma süremem.”
Özlü maske takmanın yüzde yüz korumayacağını söyledi
“Ama maske yüzde 100 korumaz. Bunun için mesafe kavramından, el hijyeninden bahsediyoruz. Sadece maske takarak karşı tarafa yaklaşabilirsiniz demiyoruz. Maske takarak her istediğinizi yapabilirsiniz demiyoruz. Sosyal mesafe ve hijyene de dikkat etmek gerekir. Arabanızda, kırda, bayırda, tek başına kaldığınız zaman maske takmayın. Diğer insanlarla sosyal mesafeyi korunamayacağı, kalabalık sokaklarda, AVM’lerde maske takmanız gerekir. Maske burnu, ağzı ve çeneyi kapatacak şekilde takılmalıdır. Burun veya ağız açıkta kalırsa, maskenin dışında toplanan virüsler burun ve ağızla temas ederek alınabilir ve kendi kendinizi enfekte etmiş olursunuz. Maske, dışarı çıkarken, sosyal alanlara girerken takılmalıdır. Maskenin (cerrahi) ömrü 3-4 saattir. Aynı maskeyi günlerce kullanmak uygun değil. Nemlenirse, ıslanırsa maskeyi değiştirmek gerekir. Dışına elimizi sürmeden kenardaki iplerden tutup çıkarılmalıdır.”
Özlü akciğer, solunum ve kalp hastalığı olan kişilerde maske kullanımının tehlikeli olabileceğini belirterek, “Maske kullanırken nefes alıp verirken biraz zorluk çekebilirsiniz. Bunun için oksijen ihtiyacını arttıran egzersiz ve spor yaparken, akciğer, solunum ve kalp hastalığı olan kişilerde maske kullanmak riskli olabilir. Maske karbondioksit miktarını yükseltebilir. Bu hasta kişiler için sorun olabilir ama sağlıklı kişilerde tolore edilebilir” ifadelerini kullandı.