Günümüzün yaygın sağlık problemlerinden biri olan b vitami eksikliği, sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Eksikliği kolayca oluşabilecek bu rahatsızlığın tedavi yöntemleri de basittir. Suda çözülen vitamin grubundandır yani çoğunun vücutta depolanma görevleri yoktur. Bu yüzden dışarıdan takviye aldığımız gıdalar ve ilaçlarla günlük vitamin ihtiyacını karşılamaktadır.
B Vitaminleri
Suda çözülen bu vitamin sınıfı, tükettiğimiz doğal besin kaynaklarında kimyasal olarak, farklı türlerde ve miktarlarda bulunabilmektedir. Bu vitaminlerin isimleri birbirine benzese de alınması gereken miktarları, vücuttaki işlevleri, almamız gereken dozu birbirlerinden farklıdır. Vücuttaki metabolik süreçler için genellikle öncüdür. Bu vitamin sınıfında her bir vitaminin kendi spesifik numarası veya ismi bulunur.
B Vitamini Eksikliği Nedir?
Günlük dozundan az alınmasıyla ve vücuttaki vitamin miktarının düşüşüyle birlikte oluşan bir rahatsızlıktır.
B Vitamini Eksikliği Nedenleri Nelerdir?
Vitaminler vücutta üretilemeyen maddeler olduğundan dolayı vücudun istediği vitamini dışarı gıdalardan veya takviye ilaçlarla tamamlamamız gerekmektedir. Sağlıksız bir beslenme buna sebep olabilir. Kronik rahatsızlıklar vitamin eksikliğine neden olabilir.
B Vitamini Fazlalığı Nedir?
Günlük dozundan fazla alınmasıyla ve vücuttaki vitamin miktarının artışıyla birlikte oluşan bir rahatsızlıktır.
B Vitamini Fazlalığı Nedenleri Nedir?
Günlük dozunu aşmak için düzensiz beslenmek başlıca nedenidir. Onun dışında bilinçsizce içtiğimiz multivitaminlerin bazılarında günlük almamız gereken dozdan fazla olabiliyor ama vücut gerektiği kadarını alıp geri kalanını boşaltım sistemi ile vücuttan atıyor. Yani eğer boşaltım sistemi rahatsızlığınız varsa bu sizi B vitamini fazlalığına aday yapabilir.
B Vitamini Eksikliği Tedavisi
Öncelikle aşağıda belirtilen vitaminlerin eksikliklerinden hangi vitamin eksikliğinden şüphe duyuyorsanız onunla ilgili bir doktora danışarak ve şüphenizi anlatarak kontrol edilmesini isteyebilirsiniz.
- Düzenli uyku uyunmalı.
- Sağlıklı ve düzenli beslenmeye dikkat edilmeli.
- Günlük alınması gereken ve yakılması gereken enerji miktarı takip edilmeli.
- Her sene düzenli olarak kan değerlerinizi kontrol ettirmenizi tavsiye ederiz.
- Eğer yediğiniz yiyeceklerden gerekli vitamin düzeyiniz karşılanmıyorsa takviye edici ilaçlarla vitaminlerinizi düzenleyebilirsiniz.
- Eğer vitamin değerlerinizin düşüşünü tetikleyecek rahatsızlıklarınız var ise yine doktorunuza danışarak gerekli vitamin takviyeleri kullanabilir ve sağlıklı bir diyet uygulayabilirsiniz.
- Haftada en az ikişer kere balık, kırmızı et ve beyaz et tüketilmelidir.
- Suda çözünen vitaminler vücutta depolanamadığından dolayı günlük düzenli şekilde vitamin tüketimi mutlaka yapılmalıdır.
- Sebze ve meyve tüketimi arttırılmalıdır.
- Alkol ve sigara tüketilmemeli, tüketiliyorsa da azaltılmalıdır.
- Kafein kullanımı azaltılmalıdır. (çay, kahve vs.)
Çoğu insan vitamin eksikliğini basit bir rahatsızlık gibi görse de vitaminlerin anlattığımız üzere vücudumuzda önemli rolleri vardır. Herhangi bir vitaminin eksikliği bile bünyemizi sarsıp başka bir rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Hastalık hastalığı çağırır derler büyüklerimiz. O yüzden gerçekten sağlıklı ve dinç bir yapıya sahip olmak istiyorsanız en küçük bir şeyi bile umursamazlık etmemeniz gerekir. Çocuklarımıza küçük yaşta sebze ve meyveyi, eti, balığı sevdirmeli ve düzenli tüketmesini sağlayarak onlara sağlıklı beslenmeyi aşılamalıyız.
Vitamin eksikliği diğer hastalıkları çağırabilir yada günlük yaşamınızda aksaklık yaşamanıza sebebiyet verebilir. Örneğin aktif, hareketli bir işte çalışıyorsanız çabuk yorulursunuz, halsizliğiniz olur yada kafa yormanız gereken bir işiniz varsa unutkanlık size sıkıntı yaşatabilir. Bu yüzden eğer sizde bu belirtilerden herhangi biri varsa aksatılmadan vücuda istendiği miktarda vitamin desteği sağlanarak, sağlıklı beslenerek, diğer hastalıkları da bağışıklık sistemimizi vitamin desteğimizle güçlendirerek rahatça kovabiliriz. Eğer vitamin eksikliğiniz mevcut ise yukarıdaki adımları uygulayarak kolay bir şekilde değerlerinizi dengeleyebilirsiniz.
B Vitamini İçeren Besinler
- Tam tahıllar (arpa,kahverengi pirinç,darı),
- Et (kırmızı et, kümes hayvanları,balık),
- Yumurta, süt ve süt ürünleri,
- Baklagiller (fasulye,mercimek),
- Tohumlar (ayçiçeği tohumu,badem),
- Kuruyemişler (Fındık, ceviz),
- Koyu yapraklı sebzeler (brokoli, ıspanak),
- Meyvelerde bulunur.
B1 Vitamini (Tiamin)
Günlük tüketilen besinlerin vücutta enerjiye dönüşmelerine yardımcı olur. Kaslar ve sinir sistemi için başlıca gerekli vitaminlerdendir. Mesela karbonhidrat gibi temel enerji kaynağı olan besinleri de kolayca enerjiye dönüştürebilir. Bu vitamin şeker hastalığı, doku sertleşmesi, sinirsel hastalıkların iyileşmesinde ve önlenmesinde kullanılmaktadır. Aynı zamanda beyin fonksiyonları ve beyinde enerji üretimi için gereklidir, yaşlanmaya karşı koruyucu olarak kullanılabilir etkisi bulunmaktadır. Sigara ve alkolün zararlı etkilerini hafifletir.
Kullanılması gereken B1 vitamin miktarı vücuda alınan her 1000 kcal’a 0,4 miligram olarak hesaplanır.
Kötü beslenme, kanser, hamilelik sırasında bulantı kusma, bariatrik cerrahi, hemodiyaliz hastaları, yaşlılar, hızlı kilo verenler risk altındadırlar. En iyi tedavisi düzenli ve sağlıklı bir diyet yapmaktır.
Süt, karaciğer ve diğer organ etleri, kuru baklagiller, tahıllar(buğday,pirinç,mısır), ceviz, fındık, yumurta, buğday, kepek, balıkta bolca bulunur.
- Yorgunluk,
- Halsizlik,
- Huzursuzluk,
- İsteksizlik,
- Sindirim sistemi sorunları,
- Kalp yetmezliği,
- Anoreksiya,
- Beriberi (eklemlerde şişlik ve ağrı),
- Dengesizlik,
- Kısa süreli hafıza kaybı.
- Beriberi
- Psikoz
- Sinir hastalığı
- Alzheimer
İdrar yolu ile vücuttan dışarı atıldığı için bir etkisi yoktur.
B2 Vitamini (Riboflavin)
B2 vitamini, günlük alınan besinlerin vücut hücrelerinin karbonhidrat, yağ ve protein gibi maddelerin enerjiye çevrilmesine yardımcı olan vitaminlerdendir. Işık hassasiyeti olan ve fazla bekletilmemesi gereken vitaminlerdir. Tükettiğimiz besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde rol oynayan bu vitaminler yaşlanmayı yavaşlatır, şeker düzeyini dengeler. İki ana koenzimin, flavin monolükleotidin (FMN) ve flavin adenin dinükleotidin(FAD)’in önemli bir bileşenidir. Bunlar vücutta hücrelerin büyüme, gelişme ve işlevleri için önemli koenzimlerdir. Aynı zamanda bu vitaminler B3 vitamini (Niasin) ve B6 vitamini (piridoksin) sentezine yardımcı bir vitamindir. Kırmızı kan hücresi üretimi için önemlidir.
- 0-14 yaş arası çocuklarda günlük 0.3 mg – 0.9 mg arası değişmektedir.
- 14+ üstü bireylerde ise günlük 1.3 mg – 1.6 mg olarak değişmektedir.
Kronik hastalıklar (tüberküloz, romatizmal ateş gibi) diyabet, hipertiroidi, karaciğer sirozlu kişiler risk altındadırlar. Günlük vitamin alımını desteklemenin en sağlıklı yolu dengeli ve düzenli beslenmektir. Multivitamin veya B-kompleks takviyelerinde riboflavin içeren tabletlerde bulunur. Bazı takviye edici tabletlerde önerilen miktardan fazla bulunmaktadır fakat vücutta bir seferde 27 mg’dan fazlası emilememektedir. Vücut kullanacağı kadarını alır gerisi boşaltım sistemi ile birlikte dışarı çıkartır.
Et, yumurta, süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, balık, tahıllar, buğday unu, patates, kepek, havuç, fındık.
- Sindirim sisteminde oluşan problemler,
- Çocuklarda büyüme geriliği,
- Görmede bulanıklık,
- Ciltte soyulmalar,
- Anemi(kansızlık),
- Ağız ve dudaklarda yaralar,
- Sinir sitemi rahatsızlıkları
- İştah kaybı
- Kiloz (dudaktaki lezyonlar)
- Açısal stomatite (ağzın üzerindeki lezyonlar)
- Kornea vaskülarizasyonu
- Dissebasi (kırmızı ve yağlı burun ile göz kapakları)
- Normokromik anemi
Fazlalığı idrar yolu ile vücuttan dışarı atıldığı için bir etkisi yoktur.
B3 Vitamini (Niasin)
B3 vitamini, vücuttaki karbonhidrat, yağ ve proteinin enerjiye dönüştürülmesini destekler. Kandaki kolestrol seviyesini düzenler. Büyümede etkilidirler, sindirim sistemi, deri ve sinirlerin çalışmasına yardımcıdır. Elzem aminoasit triptofan, B3 vitamininin öncüsüdür. 60 mg triptofan vücudumuza yaklaşık 1 mg niasin verir. Diyet ihtiyacı bu sebepten genellikle triptofan alımına bağlıdır. Alzheimer hastalığını önlemek adına etkilidir.
- Çocuklarda yaşa bağlı 2-16 mg arası
- Erkeklerde 16 mg,
- Kadınlarda günde 14 mg,
- Hamile ve emziren kadınlarda ise 17-18 mg olarak belirlenmiştir.
Alkol tüketimi aşırı olanlar, kolestrol hastalığı bulunanlar ve düzensiz beslenen bireyler risk altındadır.
Yer fıstığı, bira mayası, limon, kepek, kırmızı et, balık, kabak, incir, süt, buğday, kuru baklagiller, portakal, un, hurma, brokoli, patates, domates, bulgur.
- Pellegra hastalığı,
- Ciltte yaralar,
- Vücutta yanma hissi,
- Ağız yaraları,
- Sindirim ve dolaşım bozuklukları,
- Halsizlik,
- Yorgunluk,
- Uykusuzluk
- Karaciğer hastalıkları
- Pellegra
Yüksek dozda B3 vitamini toksisiteye neden olabilir. Normal dozlarda bile vücudun bazı bölgelerinde kızarıklık, kaşınma ve karıncalanma hissine sebebiyet verebilir. Bunları önleyebilmek için niasin tüketiminden sonra sıcak içecek veya alkol kullanılmamalıdır.
B5 Vitamini (Pantotenik Asit)
B5 vitamini, aldığımız besinleri, karbonhidrat, yağ ve proteinlerin enerjiye dönüşmesinde yardımcıdırlar. Bu sebepten tüm hücre ve dokuların sağlamlığını koruması ve onarımı bakımından önemli bir rolü vardır. Antistres vitamini olarak da adlandırılırlar. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumunu desteklerler, Koenzim A bileşenidir.
- 0-6 ay bebeklerde günde 1,7 mg,
- 7-12 ay bebeklerde günde 1,8 mg,
- 1-3 yaş çocuklar günde 2 mg,
- 4-8 yaş çocuklar günde 3 mg,
- 9-13 yaş çocuklar günde 4 mg,
- 14 yaş ve üstü bireyler günde 5 mg
Birçok besinde bulunduğundan eksikliği genellikle nadir görülür. Alkolik seviyesindeki kişilerde ihtiyacı artar. Oral kontraseptif kullanan kadınlarda kan düzeylerinde azalma görülür. Diyabet hastalarında idrarla atılımında artış göstermiştir. Gastrointestinal hastalığı olan kişilerde emilim yetersizliği görülebilir. Büyüme ve gebelikle ihtiyaç artar.
Balık, tavuk, dana eti, avokado, fasulye, karnıbahar, tahıllar, yumurta,brokoli.
- Halsizlik,
- Baş ağrısı,
- Gaz,
- Bulantı ve kusma,
- Karın ağrısı,
- Uyku düzensizliği
- Anemi
- Bağırsak rahatsızlıkları
Bu vitamin vücutta çok az depolanır fazlalığı pek görülmez. Fazlalığı sonucu diyare (ishal) görülebilir
B6 Vitamini (Piridoksin)
B6 vitamini, birçok besinde doğal olarak sık bulunur, ısı ve ışık duyarlılığı mevcuttur. Vücut metabolizmasında bulunan 100’den fazla enzimin reaksiyonunda rol oynar. Merkezi sinir siteminin çalışmasına katkıda bulunur ve hormonların çalışmasını düzenlemeye yardımcıdır. Vücut savunmasında rol oynayan antikor ve alyuvarların oluşumuna katkı sağlar. Beyindeki nöronların iletimi için gereklidir. Kaslardaki ve karaciğerdeki enerjileri protein ve glikojene çevirmekte görevlidir.
Kandaki oksijeni taşıyan hemoglobini oluşturmaya yardımcıdır. Ayrıca hamilelik ve bebeklik döneminde bağışıklık ve beyin gelişiminde önemli rol oynar. Amerikan Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan çalışmada B6 vitamini yüksek olan kişilerde bellek fonksiyonları ölçümünün daha iyi sonuçlar verdiği görülmüştür. Amerikan Kadın Hastalıkları ve Jinekologlar Kongresi (ACOG), gebelik döneminde oluşan bulantı ve kusmalarda vitamin takviyesinin yararlı olabileceğini söylemişlerdir. Günlük ihtiyaç duyulan dozu genellikle 1.5-2 mg’dır.
- 0-14 yaş arası çocuklarda 0.1 mg – 1.0 mg olarak değişir.
- 14 yaş üstü bireylerde 1.3 – 2.0 olarak değişir.
Vücutta bağırsak emiliminin kötü olması veya östrojenler ve diğer bazı ilaçların alınması durumunda eksikliği görülebilmektedir. Böbrek rahatsızlığı olanlar, romatoid artrid, çölyak hastalığı, crohn hastalığı, alkol bağımlılığı olan bireylerde düşüklüğü görülme olasılığı yüksektir.
Muz, avokado, tavuk, patates, ıspanak, bezelye, bira mayası, havuç, yumurta, balık.
- Deride döküntülü kaşıntı,
- Şiddetli baş ağrısı,
- Depresyon,
- Anemi (kansızlık),
- Ağız içi yaralar,
- Bağışıklık sistemi zayıflığı,
- Saç dökülmesi,
- Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma.
- Anemi,
- Depresyon,
- Dermatolojik rahatsızlıklar.
Toksit bir etkisi yoktur. Fazlalığı idrar ile vücuttan dışarı atılır. Sık rastlanmaz.
B12 Vitamini (Kobalamin)
B12 vitamini, büyüme ve gelişmede önemli bir rol oynar. Beyin ve sinir sistemi, kan hücrelerinin sağlıklı olması için gerekli bir vitamindir. DNA oluşumuna yardımcıdır, sinir hastalarında tedavi edici yapıya sahiptir. Sigara veya bazı besinlerle vücuda giren siyanürün zararlı etkisini azaltır. Yorgunluğa neden olan megaloblastik anemiyi önlemeye yardımcıdır. Isı hassasiyeti vardır, karaciğer ve vücudun bazı bölgelerinde az da olsa depolanabilme özelliğine sahiptir. Gebelik ve emzirme döneminde ihtiyacı artmaktadır. Kemik iliğinde hücre yapımında rol oynar. Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır.
- 0-14 yaş arası çocuklarda 0.4 mg – 1.8 mg olarak değişebilir.
- 14 yaş üstü bireylerde ise 2.4 mg – 2.8 mg olarak değişir.
Vücudun yeteri kadar karşılayamadığı durumlarda kan hücrelerinin üretimi yavaşlar. Veganlar hayvansal gıda ile beslenmediklerinden eksikliği ile karşılaşma olasılıkları yüksektir. Genelde 50 yaş üstü bireylerde vitamin emilimi için hidroklarik asit düzeyi yeterli olmadığından eksikliği ile karşılaşılabilir.
Süt ve süt ürünleri, yumurta, balık, karides, sardalya, dana karaciğeri, dana eti, midye.
- Yorgunluk,
- Halsizlik,
- Dilde hassasiyet,
- Hayal görme,
- Unutkanlık,
- Kasılmalar,
- Büyüme ve gelişmede gerilik (bebek ve çocuklarda),
- Dispne (nefes darlığı),
- İştah ve kilo kaybı,
- Psikiyatrik rahatsızlıklar,
- Anemi (Kansızlık).
- Megaloblastik anemi,
- Nöropati,
- Sinir sistemi hastalıkları.
Vücutta depolanabilir, toksit bir etkisi yoktur, fazlalığı idrar yoluyla vücuttan dışarı atılır.